Uzun ömürlü olmak ve sağlıklı yaşamak sadece insanlara ait bir kavram değil, söz konusu şirketler olunca da uzun ömürlü ve başarılı bir şirket olmak oldukça önemli.
Aile şirketlerinde yönetimin babadan oğula, oğuldan toruna geçmesinin, genellikle başarısızlıkla sonuçlanabileceğinden de söz etmiştim. Bununla ilgili farklı kültürlerden atasözleri de var. Örneğin Amerika’da “Manşetsiz gömlekten manşetsiz gömleğe üç kuşak” (From shirtsleeves to shirtsleeves in three generation), İspanya’da ve Latin Amerika’da “Baba tüccar, oğul centilmen, torun dilenci” (Padre bodeguero, hijo caballero, nicto pordiosero) gibi atasözleri vardır. Brezilya’da ise “Baba zengin, oğul soylu, torun fakir” (Pai rico, filho nobre, neto pobre), Çin’de “Servet üç nesil sürmez” (Fu bu guo san dai) ve İtalya’da “Ahırdan yıldızlara, sonra tekrar ahıra” (Della stalle a la stella a la stalle) gibi sözler sıklıkla kullanılmaktadır. Farklı kültürlerde kullanılan bu atasözleri, yönetimin önemini ve babanın kurduğu servetin iyi yönetilemezse nesilden nesle aktarılamayacağını kanıtlar nitelikte.
Artık yatırımcılar, yatırım kararlarını verirken, şirketlerin sadece finansal performansları ile ilgilenmemekte, şirketin kurumsal yönetim uygulamaları ve bu uygulamaları gerçekleştirme düzeylerini de dikkate almaktadırlar. Çünkü kurumların yaşadığı krizler ve skandallar artık kurumsal yönetimin önemi ortaya çıkarmıştır.